top of page
< Back

196

SAĞDUYU

196

BİR ASIR GEÇTİ; ANMAK MI, ANLAMAK MI ?


Atatürk ve Cumhuriyeti anmakla birlikte, yeterince anlaşılmamış olunması nedeniyle, bunun, ülkemizin bir çok konuda geç kalmışlığında payı bulunduğu, açıktır.

Kurtuluş ve kuruluşumuzu gerçekleştirmiş bulunanların ilkelerini ve heyecanlarını duyumsayamaz ve özümseyemez isek, bugünden sonra da geç kalmaya devam edeceğimiz ortadadır.

Bencillik, çıkarcılık, bağnazlık, bilgisizlik üzerine oturmuş olan basiretsiz ve temelsiz söylemler ve toplumsal saflaşmaların zararlarını hep birlikte çekmekteyiz.

Bugün toplumu ve ülkeyi yönetme adına güç elde etmek isteyenlerin kendi var oluşlarını devam ettirebilmek gayesiyle tetikledikleri bölünmüşlük ve saflaşmalar, ne yazık ki öncelikle bu ülkeyi yönetmeye talip olanların, yetkiyi elinde tutanların sorumsuzluğunda yaşama geçmektedir.

Oysa, Atatürk ve Cumhuriyet yönetimi; ayıran, bölen değil, birleştiren,bütünleştiren bir anlayıştır.

Kazanılan zaferlerin bir son olmadığını bilen Atatürk, daha büyük ve ileri amaçların insanıdır.

Bakınız Atatürk ne diyor :

« Hiçbir zafer amaç değildir. Zafer, ancak kendisinden daha büyük bir amacı elde etmek için en belli başlı bir vasıtadır. » (1921)

« …Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlâtları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk gençliği gayeye

bizim yükselme idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir. Biz de, bunu görmekle

bahtiyar olacağız… »26.03.1937

« Bir milletin ruhu zapt olunmadıkça, bir milletin azim ve iradesi kırılmadıkça o millete hâkim olmanın imkânı yoktur. Halbuki asırların yarattığı millî bir ruha, kuvvetli ve daimî bir millî iradeye hiçbir kuvvet karşı koyamaz.01.09.1924.

Atatürk ve beraberinde ulusal kurtuluş savaşımızı kazananların, elde ettikleri bu zaferin arkasındaki “BÜYÜK AMAÇ”; demokratik,laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza dek bağımsız olarak yaşatmak ve muasır medeniyetler seviyesine taşımaktır... Bu büyük amaç için Atatürk, arkasından “dinlenmemek üzere yürümeye karar veren Türkiye’nin genç evlatlarına” sonsuz güvenmektedir.

Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti ile hesaplaşma içinde olanlar şunu iyice bilmelidirler: Türkiye Cumhuriyetinde, karanlık ve cehalet yok olmaya mahkumdur. Atatürk’ün söylediği gibi; “ asırların yarattığı millî bir ruha, kuvvetli ve daimî bir millî iradeye hiçbir kuvvet karşı koyamaz”

SAĞDUYU MUH. L. ÜS.MUH.

Necati ERDEM

196
bottom of page